06 Eylül 2007

Boston kazan, biz kepçe...  

2 Yorum var

Boston'a taşındığımızdan beri Cuma günleri genelde uzun yürüyüşler yaparak keşif turlarına çıkıyoruz. Haftasonları ise araba ile daha uzak mesafelerdeki sahil kasabalarına gidiyoruz. Aslında denize girmekte hedeflerden biri oluyor ama özellikle kuzey kısımlarda deniz çok soğuk olduğundan ben çoğu zaman sadece güneşlenmekle yetinmek zorunda kalıyorum :)
Kuzeyde sahil boyunca kurulan küçük şehirler upuzun kumsalları minik balıkçı tekneleri ile gerçekten gezip görmeye değer yerler. Özellikle Gloucester ve Rockport en beğendiğimiz yerlerden bazıları.

Gloucester'a girdiğinizde yol boyunca antikacı dükkanları ile karşılaşıyorsunuz. Antikadan pek anlamam ve pek de sevdiğim söylenemez ama bazen inanılmaz değişik şeyler görebiliyorsunuz. Ben antikacı dükkanından kitap almıştım, düşünün artık ne kadar anladığımı :) Çok güzel bir sahili var ama deniz inanılmaz soğuk. Küçük ve sevimli balık lokantalarında taptaze istakoz ve balık yiyebiliyorsunuz. "Causeway" adındaki küçük balık lokantası bizim favori yerimiz oldu bile. Canımız doyasıya balık yemek istediğinde buraya geliyoruz. Boston'dan yaklaşık 1 saat uzaklıkta. Eğer yolunuz düşerde giderseniz istakoz güvecini mutlaka denemelisiniz.

Rockport ise daha çok sanatçıların yerleşik olduğu bir sahil kasabası. Sanatçıları ve festivalleri ile ünlü bir yer. Sevimli dükkanlarda sanatçıların resimlerini satın alabiliyor, hatta bazı dükkanlarda resim derslerine katılabiliyorsunuz. Yazın birçok festivale de ev sahipliği yapıyor.

Şimdilik bukadar. İnşallah gezdiğim diğer yerleride anlatmaya devam edeceğim. Unutmadan başlıkdaki resim MIT Bilgisayar Bölümünün binası. Yamuk yumuk çok komik bir bina :)





2 Yorum var: to “ Boston kazan, biz kepçe...


  • 9/12/2007 1:16 ÖÖ  

    Sevgili Alev,
    tatile giderken (yani memlekete gelirken)yasadıgın sanssizliklari saymazsak :) cok sanslisin ne guzel dunyayi goruyorsun.
    biz burada pienkledik kaldık :(
    neyse bir umut gelecek yaza belki ver elini İtalya :)

    Pavarotti postuna cevaben geldim Orada sarkı sozu ile ilgili sözü uzatmamak icin soylemedigim bir detay vardı, onu soyleyeyim dedim. Turandot operasında konu yanılmıyorsam prensin prensesin askını elde etmek icin kendi ismini saklaması. Eger birisi bulursa adını o zaman prenssi elde edemeyecek. Ondan sarkıda adımı dudagına konduracagım diyor (yani öperek :))
    Sözler iyice netlesmistir sanırım.
    sevgilerimle.


  • 9/20/2007 8:55 ÖS  

    alevcim biliyormusun ben Boston'a 1 saat45 dakika uzakdayim :)

    Hayirli ramazanlar..

linkwithin

Related Posts with Thumbnails